İşlev görmeyen bir maden aktarım tesisinde müdür olarak çalışan Nasip, çocukluğundan beri yaşadığı uyurgezerlik sorunu ile baş etmeye çalışmaktadır. Karısının şüpheli ölümünden sonra derin bir yalnızlığın ve sessizliğin içine gömülür. Köyde çıkan söylentilere kulak tıkayan Nasip, yedi yaşındaki oğlu İsmail'e iyi bir baba olamayacağını düşünür. Onu, kendisinin olmayacağı bir dünyaya hazırlamaya çalışırken bir taraftan da ona sahip çıkacak bir aile arayışına girer.