Çukurdere'nin çamurlu sokaklarında büyüyen Damla onu yetiştiren Maksude'nin yanında evlatlık gibi değil hizmetçi gibi bir yaşam sürmektedir. Sefalet ve umutsuzluk içinde geçen günlerden bir gün kapılarını Yiğit adında genç bir avukat çalar. Gerçek anne babasının kim olduğunu bilmeyen Damla'ya dedesinin ülkenin sayılı zenginlerinden biri olan Azim Sancaktar olduğunu ve ona yeni bir hayat vermek istediğini söyler. Yiğit getirdiği haberle Damla'ya zorluklarla dolu bambaşka bir dünyanın kapılarını açmakla kalmayacak ona aşık da olacaktır.